Siyaset
Özel : Devrimciler, Atatürkçüler ; baş eğmek yerine Kubilay gibi baş verirler
23 Aralık 2023 14:45
İzmir’in Menemen ilçesinde 1930 yılında Cumhuriyet karşıtları tarafından katledilen devrim şehitleri Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki Bey anıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, törende yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
Burada üç büyük şehidin, manevi huzurlarındayız. Öğretmen Kubilay, asteğmenlik görevini yapmak üzere 1930 yılında Menemen’deydi. Onun koruması için Menemen’in iki evladı; Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki onunla birliktelerdi. Ellerinde Cumhuriyet’in ay yıldızlı al bayrağına karşı; şeriat bayrağı taşıyanlar onun şahsında Cumhuriyet’e, devrimlerine, milli birlik ve bütünlüğe ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e isyan bayrağı açtılar. Asteğmen Kubilay, görmezden gelmedi. Elindeki imkansızlığı, yanındaki iki bekçi arkadaşı ile birlikte oradaki zorluğu görüp de oradan uzaklaşmadı, sessiz kalmadı ve elindeki eksik teçhizata, mühimmatın amaca uygun olmamasına rağmen; Cumhuriyet’i savunmak için direndi. Başını eğseydi, bu ülkenin bağımsızlığı için üzerine düşeni yapamayacaktı. Bazen devrimciler, Atatürkçüler; baş eğmek yerine Kubilay gibi baş verirler.
Derviş Mehmetlerin hadsizliği, onların karşısındakilerin Kubilay kadar cesur olması durumunda sonuçsuz kalır. Hepimize Derviş Mehmet karşısında Kubilay cesareti, onun iradesi, onun vatana bağlılığı örnek olmalıdır. Geçtiğimiz günlerde, 10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün resmini yakasına asmayı reddeden sözde üç teğmene karşı, onlara karşı çıkan, müdahale eden dört tane teğmen, Kubilay’ın teğmenleridir, Atatürk’ün teğmenleridir, benim teğmenlerimdir.
ONLARA ‘CUNTACI TEĞMENLER’ DEMEK HADSİZLİKTİR
Atatürk resmini, 10 Kasım’da yakaya asmamayı mazeretlendiren bir Milli Savunma Bakanı, ‘toplu iğne yokmuş’ diyen Milli Savunma Bakanı, onların savunmasına, avukatlığına girişen Milli Savunma Bakanı; hangi koltukta oturduğunu, geçmişte hangi görevleri yaptığını, ona bağlı olan Genelkurmay’ın, kuvvetlerin görevinin ne olduğunu unutmasın. O ordu sivil siyasetin teminatıdır, demokrasinin teminatıdır, o ordunun görevi milli savunmadır. Ordunun askeri yeri askeriye, sivilin yeri siyasettir. Bu konuda kimsenin şüphesi olmasın. Ancak yakasında Atatürk resmi takmayanlara hadlerini bildirenleri, görevlerini hatırlatanları, Atatürk resmi üzerinden görev yapmakta oldukları orduya, Atatürk’ün ordusuna meydan okuyanlara had bildirenleri o resmi asmayanlarla bir kefeye koymak, birlikte disipline vermek ve onlara medya organları üzerinden ‘cuntacı teğmenler’ demek hadsizliktir. Bu hadsizliği kabul etmiyoruz. Herkes haddini bilecek.
Atatürk’ün ordusunda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde asla ve asla Atatürk’e saygısızlık, onun hatırasına saygısızlık kabul edilemez. Bu mazur görülemez. Bu konuda gösterilen her tepki vatana bağlılıktır, mazur görülen her yaklaşım vatana ihanettir. Bunu böyle değerlendiriyoruz.