Kamu emekçileri iş bırakma kararını duyurdu: ‘Birlikte, emeğimiz ve geleceğimiz için’

Kamu Konfederasyonları Platformu, toplu sözleşme görüşmelerinde teklif edilen sefalet oranlarını protesto ederek 1 günlük iş bırakma kararını açıkladı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir araya gelen Kamu Konfederasyonları Platformu üyeleri, “Emeğimiz ve Geleceğimiz İçin Birlikteyiz” pankartı arkasında “Asla Teslim Olmayacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz”, “İnsanca yaşamak istiyoruz” sloganları atarak teklif edilen zamlara tepki gösterip bir kez daha taleplerini açıkladılar.

soL’a konuşan Büro-İş Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Candan Buyraz, kamu emekçisi ve emeklilerine yeterli gördükleri utanç zammını ifşa etmek için toplandıklarını dile getirdi.

Buyraz şunları söyledi: 

“Toplu sözleşme sürecini bir tiyatro oyunu olarak tarif ederken kenarda durmayı hiç düşünmedik.Seçim dönemi boyunca kendilerinin de söylemlerine konu ettikleri birçok hakkımızı dillendirmeye devam etmeliyiz. Çünkü diledikleri zamanda diledikleri düzenlemeleri kendi çıkarları doğrultusunda yaptıklarından gūnün sonunda kaybeden sadece biz kamu çalışanları oluyoruz.

Trajikomik fakat en düșük 22 bin lira olarak düzenlenen maaşlarımızın enflasyona ezdirilmeyeceği söyleniyor, üzerine yine yeniden sabretmemizi istiyorlar. Açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya çalışan kamu emekçilerinin sorunlarını ne yetkili konfederasyon ne de hükümet çözer. Seçimleri atlatmayı sağlayacak fakat sonrasında telafisi güç sonuçlar doğuracak bir mali politika uygulamaya başlamışlardı, şimdi bu sorunları aşmak için üzerimize basıyorlar. Zamlarla uyanmadığımız gün var mı?

Yanı sıra bugünün yetkili konfederasyonun kamu çalışanlarının çıkarlarına ne kadar uzak olduklarını görüyoruz.

Türkiye’deki genel örgütsüzlük halinin işimizi zorlaştırması bir yana var olan sendikaların da bu kadar sorun, haksızlık karşısında durdukları yer de kamu çalışanlarını sendikal mücadelenin varlığını sorgulatacak düzeye getirmiştir. 

Kendilerinin ihtiyaç duyduğu örgütsüz kimselerin çaresizliklerini, bir yandan sağlama alıyor bir yandan da ortaya çıkan güçlü olanın koruması altına girme eğilimini besleyip büyütüyorlar. Bunu görüyoruz ve ortadan kaldırabilmek için yolumuza devam ediyoruz.

Bizler mücadelenin, sendikal mücadelenin haklılığını, gerekliliğini yeniden tüm emekçilerle birlikte ortaya koymak gibi bir sorumlulukla hareket ediyoruz.”