Jandarma, Büyüışık cinayeti dosyasındaki gelişmeleri aktaran gazeteci Tolga Şardan hakkında soruşturma talebinde bulundu.

Emekli Tümgeneral Ethem Büyükışık’ın 27 yaşındaki oğlu Dorukhan Büyükışık, 5 yıl önce bir şantiyede ölü bulundu. Oğlunun öldürüldüğünü savunan Büyükışık, organize bir şekilde dosyalardaki delillerle oynandığını söyledi.

Emekli komutan, olayla ilgili uzman akademisyenlerden oğlunun fiziği, olay yeri, otopsi, olay yeri video kayıt dökümleri gibi birçok konuda bilimsel görüşler aldı. Adalet Bakanlığı, jandarma, emniyet, adli tıp ve savcılığa başvurdu. Öte yandan görevini kötüye kullandığını ileri sürdüğü İzmir Başsavcı vekilini HSK’ye, adli tıp, emniyet ve jandarmayıysa savcılığa şikayet etti.

T24 yazarı Tolga Şardan, geçtiğimiz ay, olayın polis ayağını araştıran polis başmüfettişinin Emniyet Genel Müdürlüğü’nce emekli edildiğini duyurdu. Hakkında herhangi bir soruşturma bulunmayan ve emeklilik yaşı gelmeyen başmüfettişin önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun görevini yeni Bakan Ali Yerlikaya’ya devretmeden bir gün önce koyduğu imzayla emekliye sevk edilmesi dikkat çekti.

Verdiği talimatlar Emniyet tarafından yerine getirilmeyen soruşturma savcısı Ömer Müsavitoğlu da, HSK’nin 2023 yaz dönemi hakim ve savcı kararnamesi kapsamında İzmir’den Uşak’ın Banaz ilçesine atandı.

Öte yandan Jandarma Genel Komutanlığı’nın Büyükışık’ın sunduğu delillere rağmen tespit edemediği suç iddiasına yönelik savcılık dava açtı. Jandarma Kriminal laboratuvarında görevli iki kişiye 7 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi.

Tarikatlar rahatsız oldu, Jandarma soruşturma istedi

Dava dosyasında beş yılda adım adım ilerlenirken, son olarak Jandarma Genel Komutanlığı gelişmeleri kamuoyuna aktaran gazetecilerden Tolga Şardan hakkında soruşturma talebinde bulundu. Asılsız suçlamalarda bulunduğu iddia edilen Şardan’a “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama”, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenan yayma” ve “iftira” suçlamaları yöneltildi.

Şardan, ”Jandarma neden rahatsız oldu?” sorusuna yanıt aradığı bugünkü köşe yazısında, bir süredir yazılarına konu ettiği Jandarma bünyesindeki tarikatlar ve cemaatlerin ”rahatsızlık yarattığının” altını çizdi:

”Gözlerden uzak yapılmak istenilen bu yapılanmanın kamuoyuna duyurulmasından son derece rahatsız olan bir yönetim olduğunu İçişleri Bakanlığı bünyesindeki kaynaklarımdan zaman zaman duyuyorum.

İstedikleri kadar rahatsız olabilirler, benim için sakıncası yok. TCK’nın 301. maddesi hükmü gereğince başlatılan söz konusu soruşturmaya esas olan suç duyurusunun da “hesaplaşma” olduğu kanatindeyim.”