Erkan Baş, 10 Ekim Katliamı’nda katledilenleri andı

TİP Genel Başkanı Erkan Baş, 10 Ekim Katliamı hakkında, “Unutmayın, ‘Verin 400’ü bu işi huzur içerisinde çözelim’ cümlesi Ankara Gar Katliamı’nın şifresini vermektedir bize” dedi.

Türkiye İşçi Partisi(TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, İş insanı Osman Kavala, Yönetmen Çiğdem Mater, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman ve Mine Özer’in cezalarının Anayasa Mahkemesi tarafından onanmasının ardından Hatay’dan Ankara’ya doğru başlattığı Özgürlük Yürüyüşü 10’uncu gününde.

Erkan Baş, yürüyüşün bugünkü bölümünde sekizinci yıl dönümüne girilen 10 Ekim Ankara Garı Katliamı’nda hayatını kaybedenleri andı. Açılan davanın katliamın faillerini ortaya çıkarma konusunda yetersiz olduğu değerlendirmesinde bulunan Baş, “Unutmayın, ‘Verin 400’ü bu işi huzur içerisinde çözelim’ cümlesi Ankara Gar Katliamı’nın şifresini vermektedir bize” şeklinde konuştu.

Erkan Baş şunları söyledi:

Hepinizin bildiği gibi bugün 10 Ekim. Sekiz yıl önce bugün yüreği kardeşlikten, adaletten yana atan herkesi hedef alan ve 103 canımızı yitirdiğimiz Ankara Gar Katliamı’nın yıl dönümündeyiz. Sadece barış istediklerini dile getirmek için, sadece adalet istediklerini dile getirmek için, emek mücadelesini güçlendirmek istediklerini söylemek için Ankara’da yasal bir miting gerçekleştirmek için toplanan kardeşlerimize, arkadaşlarımıza, yoldaşlarımıza, canlarımıza doğrudan iktidarın desteklediği, iktidarın önünü açtığı, işbirliği yaptığı bir barbarlar sürüsü hain, kahpece bir saldırısının neticesinde kardeşlerimizi kaybettik.

“ORTADA SÖZDE BİR DAVA VAR”

Bugün üzerinden sekiz yıl geçmesine rağmen hala bu katliamın faillerini açığa çıkartmamış olmaları bize bir şeyi gösteriyor. Evet ortada sözde bir dava var. Bu dava devam ediyor fakat bu davayı takip ettiğimizde gördüğümüz tablo şudur: Bir katliamı açığa çıkartmak için değil, bir katliamın üzerini örtmek için, bir katliamı bütün ayrıntılarıyla topluma sunmak, faillerini işbirlikçilerini cezalandırmak için değil, üzerini örtüp unutulmasını sağlamak için yapıyorlar. Buradan açık ve net ifade ediyoruz: Asla unutmayacağız, asla unutturmayacağız.

Bugün bu iktidar, yine aynı yaklaşımla iktidar koltuğunu korumak için elinden geleni yapıyor. Unutmayalım ki 10 Ekim Katliamı’nın hemen öncesinde Suruç’ta sosyalist gençleri hedef alan bir katliam gerçekleştirilmişti. Hemen arkasından Ankara’daki katliam iktidarın o dönem iktidarı kaybetme korkusuyla içerisine girdiği telaşın ve toplumu teslim alma girişimlerinin bir sonucuydu.

“YÜZSÜZLÜKLERE TESLİM OLMADIĞIMIZI GÖSTERMEK İÇİN YÜRÜYORUZ”

Unutmayın, ‘Verin 400’ü bu işi huzur içerisinde çözelim’ cümlesi Ankara Gar Katliamı’nın şifresini vermektedir bize. Bugün yolları ayrılmış olmasına rağmen o gün başbakan olduğu için sürecin bütün ayrıntılarına vakıf olan Davutoğlu’nun ‘konuşursam çok şey ortaya çıkar’ diyerek o katliamın faillerini bildiğini ama cesareti olmadığını, daha doğrusu bunu bir pazarlık konusu haline getirdiğini de hiç unutmamak gerekiyor. Bunlar bizim canımız, kanımız, arkadaşlarımızın kanı üzerine kendi siyasi emelleri gereği pazarlık yapacak kadar yüzsüzler. Biz tam da bu yüzsüzlüklere teslim olmadığımızı göstermek için bu yürüyüşü gerçekleştiriyoruz. Biz, Türkiye’de siyasetin insan hayatının iktidarın koltuğundan daha kıymetli olduğunu, onların para kazanmasından daha kıymetli olduğunu, onların tarikatlarının, cemaatlerinin, gerici örgütlenmelerinin önünü açan politikalarına karşı halkın özgürlük mücadelesini büyütmek için yürütüyoruz.

“MÜCADELEMİZ KARARLILIKLA SÜRECEK”

Ne yaparlarsa yapsınlar, bu ülkede milyonlarca insan bu gerici bu yobaz iktidara, bunların işbirlikçisi, bunların desteğiyle palazlanan o IŞİD çetelerine asla teslim olmadık, asla teslim olmayacağız. Sonuna kadar bu yürüyüşü devam ettireceğiz. Bu katliamda payı olan, bu katliamı gerçekleştiren, bunları örgütleyen, talimatları veren, bunun siyasal zeminin hazırlayan, bu katliamı önlemesi, engellemesi gerekirken bunu yapmayıp 103 canımızı aramızdan kopartan, bu ülkede barışı bombalayan, bu ülkede barışı bombalayan, bu ülkede savaş yanlısı politikalarla kendi iktidarını devam ettirenlere karşı mücadelemiz kararlılıkla devam edecek. Burada yitirdiğimiz kardeşlerimizi, arkadaşlarımızı bir kez daha saygıyla, sevgiyle anıyoruz. Onların ailelerine hak ve adalet mücadelesini yılmaz bir biçimde devam ettiren 10 Ekim ailelerimize saygıyla selamlıyoruz. Onların mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağımızı bir kez daha ifade ediyorum. O mücadele bizim mücadelemiz. Asla yalnız yürümeyecekler. 10 Ekim Katliamı’nda yitirdiğimiz bütün canlarımızı hatırlamaya, hatırlatmaya ve bu ülkedeki eşitlik, özgürlük, barış mücadelesi meşalesi kılmaya devam edeceğiz. Katilleri ise asla unutmayacağız, asla affetmeyeceğiz.