Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) talimatı doğrultusunda hazırlanan yeni öğretim programının detayları, laik ve bilimsel eğitimi bir adım daha geri plana itti. Özellikle biyoloji dersinin öğretim programında yapılan değişiklikle evrim teorisi “doğruluğu ispatlanmamış teoriler” arasında sayılırken, “yaratılış teorisi” merkeze alındı. Eğitimciler ve sendika temsilcileri, bu değişikliğin laik ve bilimsel eğitime darbe vurduğunu ifade ediyor.
Müfredat Detayları
MEB tarafından hazırlanan Biyoloji dersi öğretim programı, “Türkiye YüzYılı Maarif Modeli” kapsamında geliştirildiği belirtilerek yaratılış teorisini benimsediğini ifade etti. Program, biyoloji biliminin yaşamın kusursuz düzenini, canlılığın ince detaylarını ve yaratılışın muhteşem tasarımlarını anlamaya yönelik olduğunu savunuyor.
Programdaki ifadeler arasında, “Biyolojik olaylar; bir plan ve programın gereği olarak ortaya çıkar, kâinat ve içindeki canlı cansız tüm varlıklarda görülen mükemmel dengeye ve düzene işaret eder. Canlılar hem kendi yapı ve işleyişlerinde hem de birbirleriyle tam bir uyum içinde mükemmel bir denge oluşturur. Biyoloji bilimi ise yaşamın bu kusursuz düzenini, canlılığın ince detaylarını ve yaratılışın muhteşem tasarımlarını anlamaya kapı açar.” şeklinde ifadeler yer alıyor.
Eğitimcilerin Tepkisi
Eğitim ve Yükseköğretim Sekreteri Evrim Gülez, MEB’in laik ve bilimsel eğitimi hedeflediğini belirterek, “MEB, bilimsel gerçeklere gözlerini kapatarak hareket ederek bilim ile arasına net bir mesafe koymayı tercih etmiştir. Üstelik bununla da yetinmeyerek, ‘yaratılış teorisi’ gibi son derece tartışmalı bir konu, biyoloji öğretim programının içine temel felsefe olarak yerleştirilmiştir.” dedi.
Gülez, öğretim programlarının bilimsel bilgileri aktarmayı ve öğrencilerin çok yönlü gelişimlerine hizmet etmeyi hedeflemesi gerektiğini vurgulayarak, bu tür değişikliklere karşı çıkacaklarını ifade etti.
Evrim Teorisine Darbe
MEB’in 2016 yılında biyoloji dersi müfredatından “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesini kaldırmasının ardından, yeni değişikliklerle evrim teorisine yönelik saldırının devam ettiği görülüyor. Bu değişiklikler, Türkiye’de evrim teorisine yönelik saldırıların özellikle 1980 darbesinin ardından daha da yoğunlaştığını gösteriyor. Eğitimciler ve sendika temsilcileri, MEB’in laik ve bilimsel eğitimi savunmaya devam edeceklerini belirtiyor.
Yaratılış Teorisi Nedir?
Yaratılış teorisi, evrim teorisine karşı ortaya atılan bir görüştür. Bu teoriye göre, içinde yaşadığımız doğa altı günde yaratılmıştır, canlılığın geçmişi 6 bin ila 8 bin yıl arasındadır ve bu süre zarfında evrimin gerçekleşmesi için yeterli değildir. Akıllı tasarım adı verilen bu yaklaşım, genellikle bir üstün varlığın veya tasarımcının etkisi üzerinden açıklama getirir. Türkiye’de özellikle Adnan Oktar’ın savunucusu olduğu bu görüş, 2000’li yılların başında açtığı Yaratılış Müzesi ve “Yaratılış Atlası” kitabı ile biliniyor.