Süleyman Çelebi
Vaziyet-i Umumiye
04 Mayıs 2022 20:44
Referandum sonuçları, siyasi iktidara karşı güçlü bir cevap olmuştur. Referandum sonucunda AKP’yi iktidara
taşıyan ve bu güne kadar iktidarını sürdürmesini sağlayan ittifakların çatlamaya başladığını bizlere
göstermiştir.
Referandumun YSK marifetiyle açıklanan resmî sonuçları ‘evet’i ortaya çıkarsa da gerçek sonucun hayır
olduğunu evet oyu verenler de bilmektedir.
7 Haziran seçim sonuçlarını da kabul etmeyip her türlü yolu deneyerek iktidarda kalmaya çalışan AKP ve
birlikte ittifak kurduğu kesimler aslında bu referandum süreciyle birlikte ikinci yenilgisini almıştır. Bu yenilginin
siyasi iktidarı yerinden oynattığı ve iktidarın sarsıldığı seçim gecesi herkes tarafından ekranlardan görülmüştür.
Medyanın muhaliflere kapatıldığı, hayır cephesinin kendisini anlatma için kullanacağı araçların kısıtlandığı
bunun karşısında ise iktidarın devletin tüm imkan ve olanaklarından hukuksuz bir şekilde sonuna kadar
faydalandığı, muhalefet edenlerin tutuklandığı, gazetecilerin ve siyasetçilerin içeri atıldığı bir ortamda hayır
cephesi zorda olsa inat, ısrar ve kararlılıkla çalışmalarını sürdürdü. Tüm bunlar toplum tarafından da görüldü
ve kaygıyla izlendi. Bunların üstüne ortaya çıkan hukukta yeri olmayan YSK kararının, evet oyu veren
seçmenlerde dahi oluşturduğu haksızlık duygusu iktidar açısından önümüzdeki dönemde daha da sarsıcı
olacaktır.
Referandum sonucunda başta büyükşehirler olmak üzere işçilerin yoğun olduğu kentlerde ve her türlü baskıya,
zora, hukuksuzluğa rağmen güneydoğu illerimizde ortaya çıkan hayır oyları iktidarı rahatsız etmiştir.
Hayır veren farklı sınıfsal ve siyasi çevrelerin her şeye ve farklılıklarına rağmen bir arada siyaset yapması ile
gençlerde çıkan hayır ağırlığı bizlerin umudunu büyütürken siyasi iktidarın gelecek kaygısını arttırmıştır.
Bundan sonra ‘hayır’ oylarının siyasi iktidar lehine evrilmesi mümkün değildir ama evet oyu verenlerin
demokratik, eşitlikçi ve hukukun egemen olduğu herkesin inancına, tercihine, kültürüne, statüsüne
dokunulmadan insanca yaşadığı bir Türkiye için kazanılması mümkündür.
Ülkemiz ağır bir kriz döneminden geçmektedir. Bu kriz döneminin faturası ise şimdiden emekçilere çıkarılmaya
çalışılmaktadır. Kıdem tazminatının fona devri, işsizlik fonuna dikilen gözler, varlık fonuyla halkın kaynaklarının
yağmalanması süreci buna işaret etmektedir.
Her geçen gün işsizlik artarken yoksulluk yaygınlaşmaktadır. Emeğin bu saldırısından her kesim
etkilenmektedir. Bu bakımdan evet oyu verenler arasında yer alan yoksullar ve emekçiler ile buluşmak ve
onları da emek mücadelesine katmak oldukça önemlidir.
Erdoğan’ın daha referandum akşamından başlayarak Güneydoğu’nun oylarıyla kazandım demesi ve idam
tartışmalarını gündeme getirmesi bilinçli bir hamledir. Bu hamle ile hayır cephesini bölmek ve etkisiz hale
getirmek niyetindedir. Toplumda bu sayede milliyetçiliği körükleyerek yeni bir saflaşmanın zeminini sağlamaya
çalışmaktadır. Bu saflaşmayı bozmak ve toplumun tüm kesimine seslenen söylemleri referandum sürecinde
olduğu gibi üretmek öncelikli görevlerimiz arasında olmalıdır.
Bundan sonra yapılacak şey öncelikle 1 Mayıs’a kitlesel katılımı sağlamak olmalıdır. Ama bundan da önemlisi
yeni rejim değişikliğini Meclis’e getirir getirmez her bir değişiklik için toplumun geniş kesimlerini örgütlemek
ve sürece katmak olmalıdır. Referandum sürecinde başlayan mahalle, sokak ve ev çalışmaları daha örgütlü ve
sistematik bir şekilde sürdürülmelidir.
Yürüteceğimiz mücadele bundan sonraki hayatımızı belirleyecektir. Nasıl bir Türkiye’de yaşayacağımızı
belirleyecektir. Ülkemizi uçurumun eşiğinden döndürmek ve onu bir demokrasi ve hukuk devleti olarak
yeniden kurmak çocuklarımıza karşı boynumuzun borcudur.
Cumhuriyeti koruyacak demokrasiyi hep birlikte, kardeşçe ve bir arada inşa edeceğiz.
Çünkü bu cumhuriyet herkesin.
Cumhuriyeti yıkmak demokrasiyi yok etmek heveslilerine karşı mücadele kararlılıkla sürdürülecektir.
Çocuklarımıza bırakacağımız ülkemiz için, cumhuriyet için, demokrasi için, hukuk ve adalet için mücadeleyi
yükseltelim.
Arayış Dergisi, 2017 | Mayıs