Gündem
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın: “Üç çocuklu bir aile bunların altından nasıl kalkacak?”
05 Ocak 2022 19:30
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, enerji tasarruflu A Plus ev eşyası kullanan bir ailede buzdolabının bir ayda; 35 kilovatsaat, bulaşık makinesinin 30 kilovatsaat, çamaşır makinesinin 20 kilovatsaat, televizyonun 10 kilovatsaat, ütünün 35 kilovatsaat, fırının 40 kilovatsaat enerji harcadığını ve 150 kilovatsaatin bu şekilde dahi bittiğini söyledi. Akın, “EPDK dört kişi olarak otursunlar bakalım 150 kilovatsaatte ne yapacaklar?” diye sordu.
Anka’dan Cem Hayat’ın haberine göre iktidarın “kademeli doğal gaz tarifesi” adı altında yeni bir zam hazırlığında olduğunu belirten CHP’nin Enerji ve Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın, “Enerji lobilerinin vermiş olduğu talimatlar gereği, lobilere teslim olan EPDK gereğini yaptı. Şimdi de BOTAŞ üzerinden vatandaşımıza büyük bir zam hazırlığındalar” dedi.
Akın’ın ANKA Haber Ajansı’na yaptığı açıklama şöyle:
“DAHA ÖNCE 230 KİLOVATSAATİN FATURASI 210 LİRA İKEN ŞİMDİ 360 LİRA”
“Bir ailenin yaşaması için ihtiyacı olan elektrik 230 kilovatsaattir. İktidar ne yapıyor? 150 kilovatsaat diye bir aldatmacayla, bir oyunla insanları enerji yokluğuna götürüyor. Türkiye’de bir enerji yoksulluğu AK Parti iktidarının politikaları sayesinde oldu. 230 kilovatsaatin faturası 370 lira. Daha önceki aynı tüketime göre fatura 160 lira artmış oldu. Yani fatura 210 liradan 370 liraya çıkmış oldu. 220 kilovatsaat tükettiler diyelim, fatura oldu 350 lira. 210 kilovatsaate bakıyoruz, fatura olmuş 330 lira. Tüketimini 20 kilovatsaat düşürdü ama fatura 120 lira arttı. Normalden 30 kilovatsaat aşağısı 200 kilovatsaat oldu, fatura oldu 310 lira. 180 kilovatsaatin faturası 270 lira oldu. Vatandaşların tüketimi 50 kilovatsaat düştü ama fatura 60 lira arttı. 160 kilovatsaat 230 lira olmuş. Tüketimlerini 70 kilovatsaat düşürmüş ama fatura 20 lira artmış. Vatandaşı 150 kilovatsaate zorlamak demek, vatandaşımızı enerji yoksulluğuna muhtaç etmek demek. Elektrikleri kapatıp karanlıkta oturmak demek, televizyonun ışığıyla aydınlanmak demek, dört kişilik bir ailenin bir kişilik ihtiyacını karşılamak demek.
“EPDK, DÖRT KİŞİ OLARAK OTURSUN BAKALIM, 150 KİLOVATSAATTE NE YAPACAKLAR?”
Dört kişilik bir ailenin aylık 150 kilovatsaatte kalması mümkün değil. Bunu sadece biz söylemiyoruz. Elektrik Mühendisleri Odası söylüyor, bu konunun uzmanları söylüyor. Yaptığımız bütün çalışmalarda ortaya çıkan rakam, 230 kilovatsaat. Bunu söyleyenler, bunu getirenler ve başta EPDK olmak üzere bunu onaylayanlar dört kişi olarak otursunlar bakalım 150 kilovatsaatte ne yapacaklar?
“KADEMELİ TARİFEDEKİ BİRİNCİ KADEME GEREKİRSE HİÇ ZAMSIZ OLMALIYDI”
Kademeli tarifedeki birinci kademe gerekirse hiç zamsız olmalıydı ki bunu, bu zammın gelmesinden 26 gün önce Enerji Bakanı milletin kürsüsünden söyledi. Dediğinden 26 gün sonra zam oldu. Birinci kademe dedikleri tarifeye bile yüzde 52 zam yaptılar ki bu tarifeden vatandaşımızın kullanacak hali yok. 150 kilovatsaatte ısrar edenlerin ben evlerindeki faturalarına bakmalarını isterim. Özellikle EPDK yöneticileri, Bakanlık evlerinde ödedikleri faturalarına bir baksınlar; bir de vatandaşımızın, esnafımızın, emeklimizin, çiftçimizin, asgari ücretle geçinen vatandaşımızın harcadıklarına baksınlar. Asla 150 kilovatsaat değil, hep üstünde. Onun için bu, vatandaşlarımıza bir zulümdür.
“OLMASI GEREKEN YANDAŞTAN YANA DEĞİL, VATANDAŞTAN YANA POLİTİKALARDIR”
Olması gereken enerji politikalarının halktan yana olmasıdır. Enerji politikalarının ödenebilir ve ulaşılabilir olmasıdır. Olması gereken yandaştan yana değil, vatandaştan yana politikaların olmasıdır. Olması gereken orta uzun vadeli enerji politikaları hazırlamalarıdır. Olması gereken çok daha fazla güneş santrali yapıp, çok daha fazla yenilenebilir enerji santrali yapıp ucuz maliyeti vatandaşa yansıtmaktır. Olması gereken enerji kooperatifleriyle vatandaşımızın tekrar söz sahibi olması gerektiğini savunmaktır. Ama şu anda vatandaşı müşteri gibi gören AK Parti iktidarının ülkemizi getirdiği nokta enerji buhranı, ekonomik buhran ve son olarak da enerji yoksulluğudur.”