Erdoğan'ın açıklamasına SOL Parti'den tepki: Bu garanti yurttaşların, yani hepimizin cebinden alınarak ödenecek

Dün akşam gerçekleşen kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, açıklamalarda bulundu. Erdoğan TL mevduatlarına dair yeni düzenlemeye ilişkin “Tasarruflarını değerlendirirken kurdaki yükselişten kaynaklanan kaygılarını gidermek isteyen vatandaşlarımıza yeni bir finansal alternatif sunuyoruz. Dövizin muhtemel getirisine Türk lirası varlıklarda kalarak ulaşılabilmesini sağlayacak bu yeni araç şöyle işleyecektir. İnsanlarımızın bankadaki TL varlığının mevduat kazancı, kur artışından yüksekse bu getiriyi elde edecek. Ama kur getirisi mevduat kazancının üstünde kalırsa aradaki fark doğrudan vatandaşımıza ödenecek. Bu kazanç stopaj vergisinden de muaf tutulacak” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamanın ardından dolar hızla düşerken Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı ekonomik önlemler paketi ardından bankalarda 1 milyar doların bozdurulduğunu açıkladı.

Bir gecede yaşanan yüksek dalgalanma yurttaşları şaşırtırken ekonomistler de bunun ‘örtülü faiz artışı’ olduğunu dile getirdi.

‘Döviz-faiz derken büyük soygun’ diyen SOL Parti konuya ilişkin bir açıklama yayımladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Faiz sistemi dün akşam tamamen dolarize olmuş, TL fiilen tedavülden kaldırılmıştır. Faiz düşürülüp dolar yükseltilirken de örtülü faiz artışı ile dolar düşürülürken de birileri saniyeler içinde servetini katlıyor. Halkın cebinden süper zenginlerin kasasına servet aktarımı gerçekleşiyor. Erdoğan’ın dün geceki örtülü faiz artışı kararıyla rantiye kesime garanti vermiştir. Bu garanti yurttaşların, yani hepimizin cebinden alınarak ödenecek. Büyük soygun devam ediyor! Bu soyguna hep birlikte dur diyelim.

Halktan yana bir çıkış mümkün!

Ekonomide kamuculuğun, kamu çıkarlarının öne çıkartıldığı, özelleştirilen kamu işletmelerinin bir bir geri alındığı bir yol mümkün:

Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamu hizmetlerinin her yurttaşa eşit, kaliteli ve parasız ulaştırıldığı bir yol. Krize karşı herkese yurttaşlık desteğinin sağlandığı; süper zenginlerden alınacak servet vergisiyle ekonomik adaletin sağlandığı bir düzen. 

Halkın borç denetim komiteleriyle büyük müteahhitlere döviz cinsi ödemelerin sonlandırıldığı, toplum yararına kullanılmamış ‘tiksindirici borçların’ ödemelerinin askıya alındığı halkçı ve toplumcu bir seçenek var!

Ancak zenginin daha çok zenginleştiği bu düzeni bitirecek olan bir çözüm, bugün sermaye dostu muhalefet tarafından görmezden geliniyor. Varsın onlar gerici restorasyon programlarıyla kendilerini kurtarmanın peşine düşsün, halkın kendini kurtaracağı bir SOL çıkış bugün mümkün olduğu kadar zaruridir de.”